Günlük beslenme düzeni içinde yapılan hatalar dolaşımda bozukluğa ve buna bağlı olarak da ödemin birikmesine neden olur. Fazla kilosu olmayanlarda ödem geçici bir sorundur.
Ancak kitle indeksi 30 ve üzeri olanlar, kalıcı olarak ödem sorunu yaşayabilirler. Ayrıca unutmayın ki; ödem sorununu çözmesini beklediğiniz bazı ilaçlar, tam tersi etki yapabiliyor.
Hızlı kilo verdiren şok diyetler, günün moda beslenmesi protein yüklü beslenme setleri de ödemi hızla artırıyor. Ancak bu işin doğrusu şudur:
Vücutta su dağılımı, kas hücresinde ve kullanılan bölgede dengeli şekilde dağılmalıdır. Ancak aşırı kilo, stres ve toksin maddelerin artışı gibi nedenlerden lenf kanalları tıkanabiliyor.
Kansızlık, tiroid, karaciğer ve böbrek yetmezliği gibi hastalıklar da ödem artışının nedenleri arasında yer alıyor. Yaz aylarında su kaybının fazlalığı, uzun seyahatler de ödemin oluşumuna neden oluyor.
Ancak yazın bazı avantajları da var, hareketin artması, stresin azalması ve güneş ışınları ödemi azaltıcı etkiler oluyor. Tatilde düzenli beslenip bol su içenler, ödem sorunu yaşamıyorlar.
Eğer yüzükleriniz parmağınıza dar geliyor, bacaklarınıza parmağınızla bastığınızda uzun süre beyaz bir iz kalıyorsa ve hafif bir sızı hissediyorsanız, sizde ödem vardır.
Ödem ve selülit tıpkı iki kardeş gibidir. Her ikisi de dolaşım bozukluğu sebebiyle oluşurlar. Selülit deri ile vücut arasında kasların zayıflığından olur. Ödem selülit artışına, selülit ise ödem artışına neden oluyor.
ÖDEMİ NASIL ATARIZ?
Ödemi atmanın en önemli ve ilk maddesi su içmektir. Özellikle yazın susayınca soğuk meşrubatlara veya meyve sularına yönelmek en büyük hatadır. Susadıysanız, önce su için.
Düzenli yaşam, sağlıklı bir hayat düzeni ve stresten uzak durmak oldukça önemlidir.
Ayrıca beslenmeniz de yaşamınızın geneliyle birlikte düzene girmelidir.
Sağlıklı yaşamın yanına mutlaka spor ve hareket eklemelisiniz. Hiçbir şey yapamıyorsanız, her gün 1 saat yürüyün.
Çay, kahve ve asitli içecekleri sınırlayın. Alkolü ise son derece kontrollü için.
Günlük beslenmenizde protein, karbonhidrat, süt, yoğurt, sebze ve meyveyi dengeli olarak tüketin.
Günde 1 avuç kavrulmuş kuruyemiş yiyin. Mevsim meyvelerini beslenme listenize ekleyin.
Katkı maddesi içeren gıdalardan uzak durun.
Yemekleri fazla yakmadan pişirmek ödemi arttıran toksinlerden kurtulmak demektir.
Zeytinyağlı hazırlarken önce sebzeleri haşlayın, sonra üstüne yağ gezdirin.
Ancak kitle indeksi 30 ve üzeri olanlar, kalıcı olarak ödem sorunu yaşayabilirler. Ayrıca unutmayın ki; ödem sorununu çözmesini beklediğiniz bazı ilaçlar, tam tersi etki yapabiliyor.
Hızlı kilo verdiren şok diyetler, günün moda beslenmesi protein yüklü beslenme setleri de ödemi hızla artırıyor. Ancak bu işin doğrusu şudur:
Vücutta su dağılımı, kas hücresinde ve kullanılan bölgede dengeli şekilde dağılmalıdır. Ancak aşırı kilo, stres ve toksin maddelerin artışı gibi nedenlerden lenf kanalları tıkanabiliyor.
Kansızlık, tiroid, karaciğer ve böbrek yetmezliği gibi hastalıklar da ödem artışının nedenleri arasında yer alıyor. Yaz aylarında su kaybının fazlalığı, uzun seyahatler de ödemin oluşumuna neden oluyor.
Ancak yazın bazı avantajları da var, hareketin artması, stresin azalması ve güneş ışınları ödemi azaltıcı etkiler oluyor. Tatilde düzenli beslenip bol su içenler, ödem sorunu yaşamıyorlar.
Eğer yüzükleriniz parmağınıza dar geliyor, bacaklarınıza parmağınızla bastığınızda uzun süre beyaz bir iz kalıyorsa ve hafif bir sızı hissediyorsanız, sizde ödem vardır.
Ödem ve selülit tıpkı iki kardeş gibidir. Her ikisi de dolaşım bozukluğu sebebiyle oluşurlar. Selülit deri ile vücut arasında kasların zayıflığından olur. Ödem selülit artışına, selülit ise ödem artışına neden oluyor.
ÖDEMİ NASIL ATARIZ?
Ödemi atmanın en önemli ve ilk maddesi su içmektir. Özellikle yazın susayınca soğuk meşrubatlara veya meyve sularına yönelmek en büyük hatadır. Susadıysanız, önce su için.
Düzenli yaşam, sağlıklı bir hayat düzeni ve stresten uzak durmak oldukça önemlidir.
Ayrıca beslenmeniz de yaşamınızın geneliyle birlikte düzene girmelidir.
Sağlıklı yaşamın yanına mutlaka spor ve hareket eklemelisiniz. Hiçbir şey yapamıyorsanız, her gün 1 saat yürüyün.
Çay, kahve ve asitli içecekleri sınırlayın. Alkolü ise son derece kontrollü için.
Günlük beslenmenizde protein, karbonhidrat, süt, yoğurt, sebze ve meyveyi dengeli olarak tüketin.
Günde 1 avuç kavrulmuş kuruyemiş yiyin. Mevsim meyvelerini beslenme listenize ekleyin.
Katkı maddesi içeren gıdalardan uzak durun.
Yemekleri fazla yakmadan pişirmek ödemi arttıran toksinlerden kurtulmak demektir.
Zeytinyağlı hazırlarken önce sebzeleri haşlayın, sonra üstüne yağ gezdirin.