amitie

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

education


    SULTAN MURAT VE HABİB BABA

    Admin
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 263
    Kayıt tarihi : 18/01/09

    SULTAN MURAT VE HABİB BABA Empty SULTAN MURAT VE HABİB BABA

    Mesaj  Admin C.tesi Mart 08, 2014 5:32 pm

    SULTAN MURAT VE HABİB BABA (OKUYUN MUTLAKA)

    Habib Baba devrinin gizli, kimsenin bilmediği Allah dostlarındandır.
    Yaşlıdır, fakirdir, gariptir. Fakat Rabbinin katında da alemlere denk bir değerin
    sahibidir.

    Yaşlı Habib Baba, uzun bir kervan yolculuğunun sonunda İstanbul'a
    gelmiştir.Yolculuğunun tozunu, yorgunluğunu atmak için bir hamama gider...
    Niyeti, şöyle iyice bir keselenip, paklanmak... Bedenini de ruhuna denk
    kılmaktır.
    Fakat hamamcı Habib babayı içeri sokmak istemez.
    "Bugün" der, "Sultan Murad'ın vezirleri hamamı kapattılar,
    dışarıdan müşteri alamıyoruz."
    Habib baba üzülür... Rica, minnet eder, yalvarır...
    "Ne olursun" der, "kimseye varlığımı belli etmem, aceleyle
    yıkanır çıkarım. Bu tozlu bedenle Rabbime ibadet ederken utanıyorum. Binbir dil
    döker.Hamamcı ehl-i insaftır... Dayanamaz... Kabul eder... Hamamın en sonundaki
    odayı göstererek ...
    "Baba şu odada hızla yıkanıp çık, parada istemem. Yeter ki vezirler, senin
    farkına varmasınlar."
    Habib baba sevinerek kendine gösterilen yere girer. Yıkanmaya başlar... Ve bu
    arada hamamcının karşısında yeni bir müşteri belirir. Boylu, poslu, genç,
    yakışıklı biridir bu gelen. Onun da görünümü fakirdir... Ama sadece görünümü...
    İkinci müşteri kılık değiştirmiş, 4.Murad'dır. O gün vezirlerinin topluca hamam
    alemi yapacaklarından haberdar olan padişah merak etmiştir.
    "Hele bir bakalım" demiştir, "bizim vezirler, hamamda benden
    uzakta, kendi başlarına ne yaparlar, nasıl eğlenirler?"
    Ve bu merak padişahı, tebdil-i kıyafet ettirerek, hamama getirmiştir.
    Az önce yaşananlar bir kez daha tekrarlanır...
    Hamamcı vezirler der almak istemez... Padişah ise, ne olursun der, bastırır ve
    padişah galip gelir... Habib babanın yıkanmakta olduğu odayı göstererek, genç
    padişahın kulağına fısıldar:
    "Şu odada bir ihtiyar yıkanıyor. Sende sar peştemali beline gir yanına...
    Beraber sessizce yıkanın, bir an evvel çıkın... Ve ekler: "Aman ha!
    Vezirler varlığınızı bilmesinler."
    Sonra 4.Murad da Habib babanın yanına süzülür. Beraber sessizce yıkanmaya
    başlarlar. Bu arada, hamamın büyük salonundan gelen tef, dümbelek, şarkı, türkü
    sesleri ortalığı çınlatmaktadır...
    Habib babanın gözü, genç hamam arkadaşının sırtına takılır. Biraz kirlenmiş
    gibi gelir ona... Allah hikmeti gereği dostuna, o yanındakinin tedbil-i kıyafet
    etmiş padişah olduğunu ilham etmemiştir...
    Ve yanındakini, görüntüsüne uygun, kendi gibi fakir bir delikanlı zanneden
    Habib baba yumuşak bir sesle konuşur:
    "Evladım" der, "Sırtın fazlaca kirlenmiş, müsade edersen bir
    keseleyivereyim."
    Padişah aldığı bu teklif karşısında şaşkınlaşır ve büyük bir haz duyar... Haz
    duyar, çünkü ömründe ilk defa biri ona, padişah olduğunu bilmeden, sırf bir
    insan olarak, karşılık beklemeksizin bir iyilik yapmayı teklif etmektedir.
    Memnuniyetle Habib babanın önünde diz çökerken: "Buyur baba" der,
    "ellerin dert görmesin"
    Bu arada içerideki alemin sesleri hamamı çınlatmaya devam etmektedir. Habib
    baba, 4.Murad'ın sırtını bir güzel keseler... Fakat padişah kuru bir teşekkürle
    yetinmek istemez.. Ne de olsa insandır ve o da her insan gibi kendine yapılan
    iyiliklerin kölesidir.
    "Baba" der, "gel bende senin sırtını keseliyeyim de ödeşmiş
    olalım." Habib baba, teklifin kimden geldiğinden habersiz, tebessümle;
    "Olur evlad" deyip, sultanın önünde diz çöker. Bu arada, Sultan Murad
    kese yaparken bir yandan da Habib babayı yoklar, ağzını arar...
    "Baba" der, "görüyor musun şu dünyayı... Sultan Murad'a vezir
    olmak varmış... Bak adamlar içerde tef, dümbelek hamamı inletiyorlar, sen ve ben
    ise burada iki hırsız gibi..."
    Habib baba Sultan Murad'ın cümlesini tamamlamasına fırsat bile bırakmaz, kendi
    hükmünü söyler... Sultan Murad'ın Habib babadan duydukları, ağzı açık bırakıp,
    keseyi elden düşürten cinstendir.
    "Be evladım" der, Habib baba, "Sultan Murad dediğin kimdir?
    Sen asıl Alemlerin Sultanına kendini sevdirmeye bak ki, O seni sevince sırtını bile
    Sultan Murad'a keselettirir...

      Forum Saati Paz Kas. 24, 2024 9:47 am