Çocuklarda Şiddet Eğilimi ve Agresif Karakter Biçimi
Çocuklarda Şiddet Eğilimi ve Agresif Karakter Biçimi
By Derya Aksay - 27 Eylül 2016 0
Her çocuk belirli gelişim dönemlerinden geçer. Bu dönemlerde yaşadığı çevre, içinde bulunduğu sosyal yapı, aile yapısı ve arkadaş kitlesi çocuğun kişiliğinde önemli rol oynar. Şiddet eğilimi de, bu durumların beraberinde getirdiği ve çocuğa agresif kişilik yükleyen bir davranış bozukluğudur.
ekran-resmi-2016-09-27-14-01-09
Çocuğumuzun Şiddete Meyilli ve Agresif Bir Yapıda Olduğunu Hangi Davranışlarından Anlarız?
Paylaşmayı sevmiyorsa,
Arkadaşları ile anlaşmakta zorlanıyorsa,
Yeme bozukluğu veya uyku düzensizliği 1 yılı geçmişse,
Egosantrik dönemi (3-6 yaş arası) sağlıklı atlatamadıysa,
Kardeş kıskançlığı yaşıyorsa,
İnatçı,sürekli ağlayan ve zor bir çocuksa,
Arkadaşlarına, kardeşine veya anne babasına vurmaktan çekinmiyorsa,
Ses tonu yüksekse veya sürekli bağırma eğilimindeyse,
Anne babayı dinlemiyorsa,
İstediklerini elde etmek için fazladan bir çaba gösteriyorsa,
Arkadaş edinemiyorsa (yüksek ego veya vurma sebepli)
Elindekileri fırlatma, atma, kırma, parçalama,bozma gibi davranışları gün içinde en az 2 kere tekrarlıyorsa,
Küfür etme, zararlı alışkanlık edinme, yalan söyleme, hakaret etme, normalin dışında saygısızlık yapma gibi davranışları artmışsa
çocuğun şiddete eğilimi vardır diyebiliriz.
Şiddet Eğitimi ve Agresif Karakter Yapısının Sebebi
Aile içi şiddet
Babanın aşırı baskısı
Agresif, depresif anne modeli
Çocuğun evde,okulda şiddete maruz kalması
Anne babanın şiddetli geçimsizliği veya boşanma
Çocuğun kendini ifade edememesi
İçine kapanık kişilik yapısının, gördüğü baskı neticesinde sinirlilik hali ile dışavurumu
Annenin çalışması
Anne veya babanın ölümü
Kardeş kıskançlığı
İlgisiz baba ve aile yapısı
Çocuğun kendini kanıtlama çabası
Çocuğun bilgisayar başında fazla zaman geçirmesi
Kontrolsüz şekilde günde saatlerce televizyon izlemesi
Şiddet içeren sanal oyunlar oynamayı alışkanlık haline getirmesi
Çocuğun uykusunu alamaması veya uykusunun düzensiz olması
Yanlış beslenme
Öğrenme güçlüğünün getirdiği baskı
Eğer çocuğunuz bu maddelerden en az 10 tanesine maruz kalıyorsa şiddete meyilli olabilir demektir.
dealingwitildŞiddet davranışı doğuştan gelen bir davranış değildir. Hiçbir çocuk şiddete meyilli olarak doğmaz. Bizim davranışlarımız çocuğumuzun karakterinin büyük kısmını belirler. Şiddet davranışı, çocuğun görerek ve model alarak öğrendiği bir davranıştır.
Öncelikle çocuklarımıza örnek olmalıyız.
Huzurlu bir yuva içinde büyütmeye özen göstermeliyiz.
Çocuğun bilgisayar, televizyon başında geçirdiği zamanı ayarlamalı ve kontrollü bir şekilde izlettirmeliyiz.
Çocuk şiddet içeren bir davranış sergilediğinde kesinlikle gülmemeli, gülümsememeli ve onaylamadığımızı belli eden tavırlar sergilemeliyiz.
Çocuğun arkadaş çevresini güvenli çemberde ( çocuğun fark etmediği ama ailenin izlediği alan ) kontrol altında tutmalıyız.
Çocuğun beslenme ve uyku düzenini yaşına göre ayarlamalı ve uygulamalıyız.
Çocuğa karşı her zaman sabırlı ve yumuşak başlı olmalıyız.
Çocuğun oynadığı oyunlara, kullandığı kelimelere ve davranışlarına çok dikkat etmeli ve çocuğumuzu iyi tanımalıyız.
Çocuğu bol bol spor, dans, müzik, tiyatro, çocuk sineması, oyun bahçesi, faaliyet grupları gibi etkinliklere götürmeli ve sağlıklı arkadaşlıklar kurmasına alan yaratmalıyız.
Çocuğa yeteri kadar vakit ayırmalı ve sorumluluk vermeliyiz.
Çocuğun kendisini ifade etmesine olanak sağlamalıyız.
Anne baba olarak geçinemiyorsak, bunu çocuktan gizlemeli ve ne olursa olsun çocuğun önünde kavga etmemeliyiz. Eğer çocuğun önünde tartışıyorsak; saygılı, kontrollü ve çözümcü davranarak çocuğa örnek olmalıyız.
Eğer çocuk kreşe, ana sınıfına veya ilkokula başlamışsa durumu mutlaka öğretmeni ile paylaşmalı ve duyarlı olmasını istemeliyiz.
Çocukla evde kaliteli zaman geçirmeli, sevdiği oyunları oynamalı ve mutlu olmasını sağlamalıyız.
Çocuğa örnek olarak paylaşmayı öğretmeliyiz.
Eğer baba çocuğu dövüyorsa baba ile konuşmalı, aile büyüklerinden, öğretmenden ya da aile destek kuruluşlarından yardım almaktan çekinmemeliyiz. Çünkü; babanın çocuğu dövmesi, yalnızca o ailenin sorunu değil, toplumun da sorunudur.
Çocuklarda Şiddet Eğilimi ve Agresif Karakter Biçimi
By Derya Aksay - 27 Eylül 2016 0
Her çocuk belirli gelişim dönemlerinden geçer. Bu dönemlerde yaşadığı çevre, içinde bulunduğu sosyal yapı, aile yapısı ve arkadaş kitlesi çocuğun kişiliğinde önemli rol oynar. Şiddet eğilimi de, bu durumların beraberinde getirdiği ve çocuğa agresif kişilik yükleyen bir davranış bozukluğudur.
ekran-resmi-2016-09-27-14-01-09
Çocuğumuzun Şiddete Meyilli ve Agresif Bir Yapıda Olduğunu Hangi Davranışlarından Anlarız?
Paylaşmayı sevmiyorsa,
Arkadaşları ile anlaşmakta zorlanıyorsa,
Yeme bozukluğu veya uyku düzensizliği 1 yılı geçmişse,
Egosantrik dönemi (3-6 yaş arası) sağlıklı atlatamadıysa,
Kardeş kıskançlığı yaşıyorsa,
İnatçı,sürekli ağlayan ve zor bir çocuksa,
Arkadaşlarına, kardeşine veya anne babasına vurmaktan çekinmiyorsa,
Ses tonu yüksekse veya sürekli bağırma eğilimindeyse,
Anne babayı dinlemiyorsa,
İstediklerini elde etmek için fazladan bir çaba gösteriyorsa,
Arkadaş edinemiyorsa (yüksek ego veya vurma sebepli)
Elindekileri fırlatma, atma, kırma, parçalama,bozma gibi davranışları gün içinde en az 2 kere tekrarlıyorsa,
Küfür etme, zararlı alışkanlık edinme, yalan söyleme, hakaret etme, normalin dışında saygısızlık yapma gibi davranışları artmışsa
çocuğun şiddete eğilimi vardır diyebiliriz.
Şiddet Eğitimi ve Agresif Karakter Yapısının Sebebi
Aile içi şiddet
Babanın aşırı baskısı
Agresif, depresif anne modeli
Çocuğun evde,okulda şiddete maruz kalması
Anne babanın şiddetli geçimsizliği veya boşanma
Çocuğun kendini ifade edememesi
İçine kapanık kişilik yapısının, gördüğü baskı neticesinde sinirlilik hali ile dışavurumu
Annenin çalışması
Anne veya babanın ölümü
Kardeş kıskançlığı
İlgisiz baba ve aile yapısı
Çocuğun kendini kanıtlama çabası
Çocuğun bilgisayar başında fazla zaman geçirmesi
Kontrolsüz şekilde günde saatlerce televizyon izlemesi
Şiddet içeren sanal oyunlar oynamayı alışkanlık haline getirmesi
Çocuğun uykusunu alamaması veya uykusunun düzensiz olması
Yanlış beslenme
Öğrenme güçlüğünün getirdiği baskı
Eğer çocuğunuz bu maddelerden en az 10 tanesine maruz kalıyorsa şiddete meyilli olabilir demektir.
dealingwitildŞiddet davranışı doğuştan gelen bir davranış değildir. Hiçbir çocuk şiddete meyilli olarak doğmaz. Bizim davranışlarımız çocuğumuzun karakterinin büyük kısmını belirler. Şiddet davranışı, çocuğun görerek ve model alarak öğrendiği bir davranıştır.
Öncelikle çocuklarımıza örnek olmalıyız.
Huzurlu bir yuva içinde büyütmeye özen göstermeliyiz.
Çocuğun bilgisayar, televizyon başında geçirdiği zamanı ayarlamalı ve kontrollü bir şekilde izlettirmeliyiz.
Çocuk şiddet içeren bir davranış sergilediğinde kesinlikle gülmemeli, gülümsememeli ve onaylamadığımızı belli eden tavırlar sergilemeliyiz.
Çocuğun arkadaş çevresini güvenli çemberde ( çocuğun fark etmediği ama ailenin izlediği alan ) kontrol altında tutmalıyız.
Çocuğun beslenme ve uyku düzenini yaşına göre ayarlamalı ve uygulamalıyız.
Çocuğa karşı her zaman sabırlı ve yumuşak başlı olmalıyız.
Çocuğun oynadığı oyunlara, kullandığı kelimelere ve davranışlarına çok dikkat etmeli ve çocuğumuzu iyi tanımalıyız.
Çocuğu bol bol spor, dans, müzik, tiyatro, çocuk sineması, oyun bahçesi, faaliyet grupları gibi etkinliklere götürmeli ve sağlıklı arkadaşlıklar kurmasına alan yaratmalıyız.
Çocuğa yeteri kadar vakit ayırmalı ve sorumluluk vermeliyiz.
Çocuğun kendisini ifade etmesine olanak sağlamalıyız.
Anne baba olarak geçinemiyorsak, bunu çocuktan gizlemeli ve ne olursa olsun çocuğun önünde kavga etmemeliyiz. Eğer çocuğun önünde tartışıyorsak; saygılı, kontrollü ve çözümcü davranarak çocuğa örnek olmalıyız.
Eğer çocuk kreşe, ana sınıfına veya ilkokula başlamışsa durumu mutlaka öğretmeni ile paylaşmalı ve duyarlı olmasını istemeliyiz.
Çocukla evde kaliteli zaman geçirmeli, sevdiği oyunları oynamalı ve mutlu olmasını sağlamalıyız.
Çocuğa örnek olarak paylaşmayı öğretmeliyiz.
Eğer baba çocuğu dövüyorsa baba ile konuşmalı, aile büyüklerinden, öğretmenden ya da aile destek kuruluşlarından yardım almaktan çekinmemeliyiz. Çünkü; babanın çocuğu dövmesi, yalnızca o ailenin sorunu değil, toplumun da sorunudur.