Nar suyu: Kalifornia Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen bir çalışmada, 3 ay boyunca günde 240 ml narsuyu tüketen kalp damar hastalarında, kalp kasında az kanlanan bölgelerin daha fazla kanlanmaya başladığı görülmüştür. Narsuyunun bunu antioksidan etkisi sayesinde kalp damarlarının içini saran zarın çalışmasını iyileştirerek gerçekleştirdiği düşünülmektedir.
Oleuropein: Zeytin yaprağının içerdiği ana maddedir ve ona keskin tadını verir. Zeytinyağındaki polifenol içeriğinin de ana maddesini oluşturur. Dr. James R. Privitera, zeytin yaprağı ekstresinin, virüs, bakteri ya da mikropların barınması ve çoğalmasına yol açan amino asit üretimini engellediğini, virüslerin hücre zarına müdahalesini önlediğini ve bağışıklık sisteminin mikropları yutma özelliğini arttırdığını göstermiştir. Bunun sayesinde damarların iç yüzeyinin alev alması ve yangı oluşturması engellenerek damar sertliğinin başlangıç safhalarında önüne geçilebilinir...
Zeytin yaprağı ekstresinin mikrop karşıtı etkisine ek olarak antioksidan etkisi de vardır. Kötü kolesterolün oksitlenmesini engelleyerek kalp damar hastalığının başlangıcını oluşturan endotel tahribatını durdurur. Ayrıca serbest radikalleri avlar. Kalbi besleyen damarları genişleterek kalbe kan akışını arttırır. Kan basıncını düşürür ve kalp atışlarını düzenler.
Sağlıklı bireyler için enerji sağlayıcı ve koruyucu etkisinden faydalanabilmek üzere alınması gereken günlük doz, biri sabah kalkınca, diğeri öğlen yemeğinden 2.5 saat sonra aç karnına alınmak üzere 500 mg’lık 2 kapsüldür. Hastalık durumunda ise doz, her 4 saatte bir ya da iki kapsül 500 mg’lık kapsül olabilmektedir.
Zehirlenmeye yol açan dozu bulunmamakla birlikte, vücutta hızlı bir şekilde çok fazla sayıda mikrop ya da bakterinin ölümüne yol açtığında, Herxheimer reaksiyonu denen, gribal ya da allerjik bir tablo yaratabilir. Ancak bu durum en geç bir hafta içinde geçer. Eğer bu tarz şikayetler gelişirse dozu azaltmakta fayda vardır.
Sarımsak: etken maddesi allisindir. Aynı zamanda kokusunu ve keskin tadını da bu madde verir. Allisin oda sıcaklığında 3 saatte ya da 20 dakikalık pişirme sonrasında parçalanır.
Kolesterolü ve tansiyonu düşürücü etkisi vardır; hafif kan inceltici etkisi de bulunur. Günlük bir diş önerilir; hap formu da mevcuttur.
M.S. ilk yüzyılda Dioscorides sarmısağın “damarları temizlediğini” söylediğine tanık oluruz. 2. Dünya Savaşı’nda mikroplara karşı direnme etkisinden ötürü “Rus penisilini” olarak adlandırılmıştır; çünkü Rus hükümeti bu dönemde ellerindeki antibiyotikler tükenince yerine sarmısağı kullanmıştır.
Sarımsak, toplam kolesterolü %9-12 oranında düşürür; ancak bunun için en az 1 ay kullanılmalıdır. Kötü kolesterolün oksitlenmesi üçte bir oranında azalır. 1-3 ay içinde 1-2 diş sarımsak tansiyonu % 8 oranında düşürür (ortalama 8/5 mmHg).
Çiğ ya da pişmiş 1-2 diş sarımsak ya da 600-900 mg sarımsak tozu günlük yeterli dozlardır.
Ihlamur (tilia europea): Çay olarak içildiğinde stres ve endişe kaynaklı kalp sorunlarına, özellikle atış düzensizliklerine iyi gelir; idrar söktürücü etkisi vardır.
Limon: Stres ve endişe ile ilişkili kalp çarpıntılarında 4 limonun suyunu 250 cc suyla karıştırıp hafif soğutun; hatta balla tatlandırabilirsiniz. Bu karışımdan günde 1-2 bardak içebilirsiniz.
Soğan: Özellikle kırmızı ve sarı soğan “Quersetin” isimli antioksidan maddeden zengindir. Kan inceltici etkisi vardır; yağlı gıda tüketildiğinde bir dilim soğanın bile faydası olur.
C ve E vitaminleri: Antioksidan alımını arttırmanın en iyi yolu günde 7-9 değişim miktarında meyve ve sebze tüketmektir. E ve C vitaminleri kullanımı ise düşük dozlarda tercih edilmelidir. Ayrıca bu vitaminlerin kan inceltici ilaçlarla etkileşim gösterdiği unutulmamalıdır.
Zencefil: Kolesterolü düşürür; kan inceltici ve antioksidan etkisi vardır; sindirimi kolaylaştırır; ancak kan inceltici hapların etkisini arttırarak kanamaya yol açabilir.
Ginkgo: Kan dolaşımını düzenler; özellikle hafıza ve zihinsel işlemlerde kolaylık sağlar; ancak etkileri 3-4 ay sonra ortaya çıkar; kan inceltici hapların etkisini arttırır.
Ginseng: Yaşlanmayı yavaşlattığı, zihinsel ve bedensel kapasiteyi arttırdığı, bağışıklık sistemini güçlendirdiği tarih boyunca gösterilmekle birlikte hipertansiyonlu hastalarda kesinlikle kullanılmamalıdır.
Selenyum: Kalp krizini önlemede ek selenyumun faydası olmadığı gösterilmiştir. En iyi kaynak kabuklu kuru yemişler, tam tahıllı gıdalar ve deniz ürünleridir. Günde 55 mcg alınması yeterlidir ve bu dozu besinlerle zaten alırız. Çin ve Rusya’nın belirli bölümlerinde toprak selenyumdan fakir olduğu için buralarda yaşayanlara selenyum eklenebilir.
Alıç: Almanya’da hafif kalp yetersizliği bulunanlarda kalp kasını güçlendirici olarak kullanılmaktadır.
Kereviz: Özellikle zihinsel stres sonrası salgılanan bazı hormonları azaltarak tansiyonu düşürür. Etken madde 3-n-bütil fitalid’dir.
Biberiye: borneol içeriğinden ötürü damar genişletici etkisi vardır. Kalbe ve beyne giden kanı arttırır. Spazm önleyici, ağrı giderici, gerginlik azaltıcı ve damar genişletici özelliklerinden ötürü angina tedavisinde kullanılabilir.
Üzüm çekirdeği ekstresi: flavonoid (OPC) içeriğinden ötürü güçlü bir antioksidandır. Varis tedavisinde kullanılmaktadır.
Yeşil çay: flavonoid içeriğinden ötürü güçlü bir antioksidandır. Kolesterol ve tansiyonu düşürür; kan inceltici etkisi vardır. Diş çürümelerine ve dişeti hastalıklarına karşı korur. Günde 3 fincan içilmesi önerilmektedir.
Adaçayı: Kan dolaşımını düzenler. Halsizlik ve yorgunluk giderici etkisi vardır. Hastalıklardan toparlanma döneminde iyileşmeyi hızlandırır. Günde üç fincan tüketilebilir.
Oğulotu: Vücudu saran damarları genişleterek tansiyon düşürücü etki gösterir. Spazm giderici etkisinden ötürü sindirim sistemini rahatlatır. Kalp güçlendirici etkisi bulunur. Sinir sistemini rahatlatarak uykusuzluk şikayeti olanlarda yarar sağlar.
Kalp damar hastalarına verilmemesi gerekenler:
Efedra: Soğuk algınlığı ilaçlarında ve burun damlalarındaki efedrin ve psödoefedrin maddeleri kalp atışlarını ve tansiyonu yükseltir. Ayrıca kilo verme, enerjiyi ve dikkati arttırma gibi nedenlerle de kullanılan efedra, amfetamin benzeri etki yapar; çarpıntı, sinirlilik hali, başağrısı, bulantı ve uykusuzluğa yol açar. Ancak tehlikeli olanı nabzı ve tansiyonu yükselterek ritm bozukluğu ve hipertansiyona yolaçmasıdır.
Glisirhizik asit: Böbreklerden potasyum atılmasına neden olarak kalbin düzensiz atmasına yol açar; kalp atışlarındaki düzensizlik ani ölümle dahi sonuçlanabilir.
Meyankökü: Kalp ilacı kullananlar kesinlikle almamalıdır; tansiyonu yükseltir.
Özellikle digoksin, idrar söktürücü, şeker düşürücü, coumadin gibi kan incelticiler kullanıyorsanız, bitkisel ürünleri kullanmadan önce mutlaka kardiyoloğunuzla görüşmeniz gerekmektedir.
Doç. Dr. Ayşe EMRE
Siyami Ersek Kalp Merkezi
Kardiyoloji Şef Yrd.
Oleuropein: Zeytin yaprağının içerdiği ana maddedir ve ona keskin tadını verir. Zeytinyağındaki polifenol içeriğinin de ana maddesini oluşturur. Dr. James R. Privitera, zeytin yaprağı ekstresinin, virüs, bakteri ya da mikropların barınması ve çoğalmasına yol açan amino asit üretimini engellediğini, virüslerin hücre zarına müdahalesini önlediğini ve bağışıklık sisteminin mikropları yutma özelliğini arttırdığını göstermiştir. Bunun sayesinde damarların iç yüzeyinin alev alması ve yangı oluşturması engellenerek damar sertliğinin başlangıç safhalarında önüne geçilebilinir...
Zeytin yaprağı ekstresinin mikrop karşıtı etkisine ek olarak antioksidan etkisi de vardır. Kötü kolesterolün oksitlenmesini engelleyerek kalp damar hastalığının başlangıcını oluşturan endotel tahribatını durdurur. Ayrıca serbest radikalleri avlar. Kalbi besleyen damarları genişleterek kalbe kan akışını arttırır. Kan basıncını düşürür ve kalp atışlarını düzenler.
Sağlıklı bireyler için enerji sağlayıcı ve koruyucu etkisinden faydalanabilmek üzere alınması gereken günlük doz, biri sabah kalkınca, diğeri öğlen yemeğinden 2.5 saat sonra aç karnına alınmak üzere 500 mg’lık 2 kapsüldür. Hastalık durumunda ise doz, her 4 saatte bir ya da iki kapsül 500 mg’lık kapsül olabilmektedir.
Zehirlenmeye yol açan dozu bulunmamakla birlikte, vücutta hızlı bir şekilde çok fazla sayıda mikrop ya da bakterinin ölümüne yol açtığında, Herxheimer reaksiyonu denen, gribal ya da allerjik bir tablo yaratabilir. Ancak bu durum en geç bir hafta içinde geçer. Eğer bu tarz şikayetler gelişirse dozu azaltmakta fayda vardır.
Sarımsak: etken maddesi allisindir. Aynı zamanda kokusunu ve keskin tadını da bu madde verir. Allisin oda sıcaklığında 3 saatte ya da 20 dakikalık pişirme sonrasında parçalanır.
Kolesterolü ve tansiyonu düşürücü etkisi vardır; hafif kan inceltici etkisi de bulunur. Günlük bir diş önerilir; hap formu da mevcuttur.
M.S. ilk yüzyılda Dioscorides sarmısağın “damarları temizlediğini” söylediğine tanık oluruz. 2. Dünya Savaşı’nda mikroplara karşı direnme etkisinden ötürü “Rus penisilini” olarak adlandırılmıştır; çünkü Rus hükümeti bu dönemde ellerindeki antibiyotikler tükenince yerine sarmısağı kullanmıştır.
Sarımsak, toplam kolesterolü %9-12 oranında düşürür; ancak bunun için en az 1 ay kullanılmalıdır. Kötü kolesterolün oksitlenmesi üçte bir oranında azalır. 1-3 ay içinde 1-2 diş sarımsak tansiyonu % 8 oranında düşürür (ortalama 8/5 mmHg).
Çiğ ya da pişmiş 1-2 diş sarımsak ya da 600-900 mg sarımsak tozu günlük yeterli dozlardır.
Ihlamur (tilia europea): Çay olarak içildiğinde stres ve endişe kaynaklı kalp sorunlarına, özellikle atış düzensizliklerine iyi gelir; idrar söktürücü etkisi vardır.
Limon: Stres ve endişe ile ilişkili kalp çarpıntılarında 4 limonun suyunu 250 cc suyla karıştırıp hafif soğutun; hatta balla tatlandırabilirsiniz. Bu karışımdan günde 1-2 bardak içebilirsiniz.
Soğan: Özellikle kırmızı ve sarı soğan “Quersetin” isimli antioksidan maddeden zengindir. Kan inceltici etkisi vardır; yağlı gıda tüketildiğinde bir dilim soğanın bile faydası olur.
C ve E vitaminleri: Antioksidan alımını arttırmanın en iyi yolu günde 7-9 değişim miktarında meyve ve sebze tüketmektir. E ve C vitaminleri kullanımı ise düşük dozlarda tercih edilmelidir. Ayrıca bu vitaminlerin kan inceltici ilaçlarla etkileşim gösterdiği unutulmamalıdır.
Zencefil: Kolesterolü düşürür; kan inceltici ve antioksidan etkisi vardır; sindirimi kolaylaştırır; ancak kan inceltici hapların etkisini arttırarak kanamaya yol açabilir.
Ginkgo: Kan dolaşımını düzenler; özellikle hafıza ve zihinsel işlemlerde kolaylık sağlar; ancak etkileri 3-4 ay sonra ortaya çıkar; kan inceltici hapların etkisini arttırır.
Ginseng: Yaşlanmayı yavaşlattığı, zihinsel ve bedensel kapasiteyi arttırdığı, bağışıklık sistemini güçlendirdiği tarih boyunca gösterilmekle birlikte hipertansiyonlu hastalarda kesinlikle kullanılmamalıdır.
Selenyum: Kalp krizini önlemede ek selenyumun faydası olmadığı gösterilmiştir. En iyi kaynak kabuklu kuru yemişler, tam tahıllı gıdalar ve deniz ürünleridir. Günde 55 mcg alınması yeterlidir ve bu dozu besinlerle zaten alırız. Çin ve Rusya’nın belirli bölümlerinde toprak selenyumdan fakir olduğu için buralarda yaşayanlara selenyum eklenebilir.
Alıç: Almanya’da hafif kalp yetersizliği bulunanlarda kalp kasını güçlendirici olarak kullanılmaktadır.
Kereviz: Özellikle zihinsel stres sonrası salgılanan bazı hormonları azaltarak tansiyonu düşürür. Etken madde 3-n-bütil fitalid’dir.
Biberiye: borneol içeriğinden ötürü damar genişletici etkisi vardır. Kalbe ve beyne giden kanı arttırır. Spazm önleyici, ağrı giderici, gerginlik azaltıcı ve damar genişletici özelliklerinden ötürü angina tedavisinde kullanılabilir.
Üzüm çekirdeği ekstresi: flavonoid (OPC) içeriğinden ötürü güçlü bir antioksidandır. Varis tedavisinde kullanılmaktadır.
Yeşil çay: flavonoid içeriğinden ötürü güçlü bir antioksidandır. Kolesterol ve tansiyonu düşürür; kan inceltici etkisi vardır. Diş çürümelerine ve dişeti hastalıklarına karşı korur. Günde 3 fincan içilmesi önerilmektedir.
Adaçayı: Kan dolaşımını düzenler. Halsizlik ve yorgunluk giderici etkisi vardır. Hastalıklardan toparlanma döneminde iyileşmeyi hızlandırır. Günde üç fincan tüketilebilir.
Oğulotu: Vücudu saran damarları genişleterek tansiyon düşürücü etki gösterir. Spazm giderici etkisinden ötürü sindirim sistemini rahatlatır. Kalp güçlendirici etkisi bulunur. Sinir sistemini rahatlatarak uykusuzluk şikayeti olanlarda yarar sağlar.
Kalp damar hastalarına verilmemesi gerekenler:
Efedra: Soğuk algınlığı ilaçlarında ve burun damlalarındaki efedrin ve psödoefedrin maddeleri kalp atışlarını ve tansiyonu yükseltir. Ayrıca kilo verme, enerjiyi ve dikkati arttırma gibi nedenlerle de kullanılan efedra, amfetamin benzeri etki yapar; çarpıntı, sinirlilik hali, başağrısı, bulantı ve uykusuzluğa yol açar. Ancak tehlikeli olanı nabzı ve tansiyonu yükselterek ritm bozukluğu ve hipertansiyona yolaçmasıdır.
Glisirhizik asit: Böbreklerden potasyum atılmasına neden olarak kalbin düzensiz atmasına yol açar; kalp atışlarındaki düzensizlik ani ölümle dahi sonuçlanabilir.
Meyankökü: Kalp ilacı kullananlar kesinlikle almamalıdır; tansiyonu yükseltir.
Özellikle digoksin, idrar söktürücü, şeker düşürücü, coumadin gibi kan incelticiler kullanıyorsanız, bitkisel ürünleri kullanmadan önce mutlaka kardiyoloğunuzla görüşmeniz gerekmektedir.
Doç. Dr. Ayşe EMRE
Siyami Ersek Kalp Merkezi
Kardiyoloji Şef Yrd.